
İletişim Bozuklukları
İletişim Bozukluğu (Özet) : Bir mesajın hedefe istenildiği gibi ulaştırılamamasına, daha basit tabirle bir iletişim faaliyetinin istenildiği gibi yapılamaması ve sonuçta başarı elde edilememesine yol açan fizyolojik, psikolojik veya davranışsal bir sorundur.
İletişim bozukluğunun bazı nedenleri:
1-Ön yargılı olmak.
2-Kendini karşıdakinin yerine koymamak (Empati yapmamak).
3-Konuşan kişinin sözünü kesmek.
4-Dinlemeyi becerememek.
5-Konu hakkında konuşurken yanlış kelimeler kullanmak.
6-Argo kelimeler kullanmak.
7-Lakap takmak.
8-Karşıdaki kişi konuşurken, başka şeylerle ilgilenmek.
Bu gibi davranışlar iletişim bozukluğunu tetikler
ETKİN İLETİŞİMİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
İletişim engelleri (veya bariyerleri) adı verilen faktörler, iletişim sürecinin çeşitli unsurlarını etkilemekte, dolayısıyla iletişim noksanlığı ortaya çıkmaktadır. Örneğim günlük hayatta kullandığımız "beni yanlış anladı","ben onu demek istememiştim" vb. gibi ifadeler iletişim noksanlığının birer örneğidir.
Etkin bir iletişimi engelleyen başlıca faktörler şunlardır:
1. Kişisel Faktörler: İletişim sürecinin iki temel unsuru olan gönderici ve alıcı , aynı zamanda etkin bir iletişimi önleyici rol de oynayabilirler. Kişisel amaçlar, hisler, duygular, değer yargıları ve alışkanlıklar, bir yandan mesajı oluşturan sembolleri formüle etmeyi etkilerken bir yandan da belirli kişilerden gelen mesajlara karşı olumsuz ve kayıtsız bir tutum takınmaya sebep olabilir. Başka bir deyişle alıcının göndericiye olan tutumu, güveni ve inancı, göndericiden gelecek mesajları farklı şekillerde değerlemesi ile sonuçlanacaktır. Veya , eğer gelen mesaj alıcının bildiği veya inançları ile ters ise, bu tür bir mesaj muhtemelen tam olarak algılanamayacaktır.
2. Fiziksel Faktörler: Bu faktörler daha çok iletişim kanalı ve bunu etkileyen çevresel koşullarla ilgilidir. Gürültü sözlü haberleşmeyi etkileyen önemli bir engeldir. Aynı şekilde çeşitli konuşma ve yazma araçlarını etkileyen teknik bozukluklar da fiziksel faktörlere örnektir.
3. Semantik Faktörler: Semantik faktörler mesajı formüle etmek için kullanılan sembollerle ilgilidir. Bazı sembollerin birden fazla anlamı olması yanında, belirli bir sembol belirli kişiler için farklı anlamlar ifade edebilir. Bu nedenle göndericinin bir sembole verdiği anlam ile alıcının buna verdiği anlam farklı olabilir. Veya alıcı mesajı oluşturan sembolleri hiç tanımayabilir. Örneğin belirli bir konuda ki çok teknik bir yazıyı, bu konu ile ilişkisi olmayan bir kimse hiç anlayamayacaktır. Buna karşılık matematikteki yerleşmiş notasyonlar herkes için aynı şeyi ifade edecektir.
4. Zaman Baskısı: Bazen iletişim sürecinin aldığı süre de bir bariyer olarak görülebilir. Örneğin, özellikle zaman baskısı varsa mesaj asıl alıcıya ulaştırılmak üzere başka birisine aktarılır. Veya organizasyonlarda , alıcıya belirli kademelerden ve formal yollardan ulaşmak yerine, informal ve kısa yollar seçilebilir. Bu ise normal olarak iletişim süreci içine girecek bazı kimseleri dışarıda bıraktığı için uygulamada karışıklıklara yol açacaktır. Yöneticilerin zamanlarının kıt olması, bazı konuları çok özet olarak söylemelerine yol açmaktadır. Bu da bazen bir iletişim engeli olmaktadır.
5. Algılamadaki Seçicilik: Algılamadaki seçicilik (veya seçive perception) olarak adlandırılabilecek bu faktör bazı mesajların veya mesajın bir kımının bilerek veya bilmeyerek algılanmaması ile ilgilidir. Örneğin kişiler belirli öntiplere (stereotype) ve önyargılara sahip iseler , belirli kaynaklardan (göndericilerden) gelecek olan mesajları ya hiç algılamayacaklar veya göndericinin kastettiğinden farklı bir şekilde algılayacaklardır. Bu durum aynı zamanda kişilerin duymak istedikleri şeyleri duyacakları ile ilgilidir.
İletişim noksanlıkları büyük ölçüde gönderici ve alıcı ilie ilgili kişilik özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle kişi başta kendi kişisel özellikleri olmak üzere iletişim yapacağı kişilerle ilgili özellikleri bilmesi va anlaması, bu sürecin etkinliği açısından gereklidir.